Franklin Richards Kimdir?

Kahramanlar Evreni
7 min readNov 8, 2020

--

Konuya girmeden önce İzmir çok geçmiş olsun. Tüm ülkemize tabii çok geçmiş olsun. Geride kalanlara sabırlar diliyorum. Artık her depremden sonra biraz ezbere cümle oldu bunlar malesef. Bir kaç paragraf var. Sadece tarihleri ve mekanı değiştirip değiştirip basında yer veriliyor ya da bizler de aynı şekilde tekrarlayıp duruyoruz. Deprem keşke bir daha olmasa ama olacak. Yetkililerden artık rica etmiyoruz, onlara yalvarıyoruz. Bir dahakine ölümler olmasın, lütfen…

Bu yazımda Marvel Comics Evreni’nin kimilerine göre en güçlü, tartışmasız en güçlülerden biri olan mutantına, telepata bakacağız. Franklin Richards bakalım kimmiş?

Franklin Richards Tarihçesi

Çok fazla adı, şanı geçmese de bu karakter oldukça eski bir karakter. İlk kez 1968 s enesinde, Fantastic Four Annual Sayı 6'da görüyoruz kendisini. Sonra sonra da korkunç telepat güçlerine şahit oluyoruz.

Babası zeka küpü Reed Richards, annesi de görünmezlik güçlerine sahip Susan Storm. Doğum öncesi, Susan’ın bünyesindeki kozmik radyasyondan kaynaklı, Susan’da ciddi sağlık sorunları oluşuyor. Öyle ki Reed Richards son çare olarak, Negative Zone’a yolculuk yapmak zorunda kalıyor. Zone’un azılılarından Annihilus’tan zar zor Cosmic Control Rod isimli cihazı aşırıyor ve geri dönüp Susan’ı iyileştiriyor. İşte böyle maceralı bir doğumla dünyaya gelmiş Franklin Richards.

Ebeveynlerinin kanındaki radyasyon Franklin’e sadece süper güçler vermekle kalmıyor. Radyasyon genetik yapısını da etkiliyor ve o, zihinsel güçleri çok gelişkin bir mutant oluyor. Diğer mutantların aksine güçlerinin ortaya çıkması ergenlik dönemini bulmuyor. Daha emekleme dönemindeyken, Thing’i baygın halinden beyin gücüyle uyandırıp, Fantastik Dörtlü’yü kurtarıyor ve ilk güç kullanımını da bilinçsiz de olsa bu şekilde göstermiş oluyor.

Franklin Richards Komaya Giriyor

Ama tabii süper kahraman dünyası öyle kolay değil. Bir süper kötüden bir şey çalacaksın da sonra o sana dönüp girmeyecek. Öyle bir şey yok. Annihilus demiştik en başta. Geri dönüyor ve kolay mı lan beni öyle düşman bellemek diye Fantastik Dörtlü ile didişiyor. İşte bu macerada Annihilus, Franklin’in güçlerini tamamen ortaya çıkaracak bir makineye çocuğu koyuyor fakat ne oluyor? Franklin henüz ufak. Güçlerini kontrol edemiyor ve dünyayı yok edecek bir enerjiyi ortaya çıkarmak üzere şarj oluyor. Reed yani babası da bir babanın verebileceği en güç kararlardan birini veriyor ve Franklin’i komaya sokarak, Dünya’yı kurtarıyor.

Ultron Franklin Richards’ı Uyandırıyor

Bir zaman sonra, kötülük bu durur mu, bu sefer de Ultron-7, Fantastik Dörtlüye musallat oluyor. Enerji saldırıları, Franklin’i komadan uyandırıyor. Bu dönem şu açıdan ilginç. Franklin bu dönemde küçükken güçlerini kontrol edemediğini farkediyor ve kendini anında yaşça yetişkin hale getiriyor. Bu haliyle Avatar ismini alıyor. Fakat biyolojik yaşının ilerlemesi, mutant yaşına fayda etmiyor ve güçlerinin halen bebek dönemde kaldığını anlıyor. Bu noktada zihnine “bebek bezi” adı verdiği bir kalkan koyuyor ve doğacak muhtemel tehlikelere kalkan oluşturmuş olarak tekrar orijinal biyolojik yaşına geri dönüyor.

Franklin Richards Geleceği Görüyor

Küçük yaşta rüyalarda geleceği görebildiğini keşfediyor ve ailesinden habersiz çocuklardan oluşan bir süper kahraman ekibi olan Power Pack’e üye oluyor ve ilk kahramanlık tecrübelerini edinmeye başlıyor. Bu ekipteki ismi Tattletale olarak geçiyor.

Fakat küçük kardeşimiz o kadar güçlü hale gelmeye başlıyor ki, Reed Richards’ın zaman yolcusu babası Nathaniel onu geleceğe kaçırıyor. Nathaniel’in iddiasına göre böyle kontrolsüz şekilde ortalıkta kahramanlık oynamaya devam ederse ne uzay ne zaman kalacak. O yüzden gelecekte onu eğitiyor ve Psi-Lord adıyla tekrar kendi zamanına geliyor. Bu dönemde Reed Richards, Hyperstorm tarafından kaçırılmış ve Fantastik Dörtlü sıkıntılı. Franklin kendi ekibini kuruyor ve onların yerini doldurmaya çalışıyor.

Franklin Richards ve Onslaught

Franklin’in en önemli serüvenlerinden biri de Onslaught macerasında. Onslaught isimli çok güçlü telepatik yetenekleri olan varlık, Franklin’i kaçırıp gerçekliği değiştirme gücünü ele geçirmek istiyor. Avengers ve Fantastik Dörtlü, Onslaught’un enerji haline dalıyorlar ve onu dağıtmaya çalışıyorlar. Bu sırada X-Men de Onslaught’a dalıyor tekme tokat ve Hulk ile birlikte onu yok ediyorlar. Fakat Avengers ve Fantastik Dörtlü de yok oluyor sanıyoruz ki… meğersem Franklin’in istemsizce bir küçük evren yaratmış olduğunu anlıyoruz. Hepsi oradaymış. Franklin’in evren yaratabildiğini de böylelikle öğrenmiş oluyoruz.

Hatta daha da sonra anlıyoruz ki Franklin’in kimi zaman arkadaşlarıyla farklı evrenlerde katıldığı serüvenlerin geçtiği mekanlar aslında hep Franklin tarafından yaratılmış suni evrenlermiş.

Franklin Richards Bir Celestial ile Tanışıyor

Franklin’e ailesinin ölmediğini, başka evrende kaldıklarını Ashema adında bir celestial haber veriyor. Fakat onları kurtarmak için bir evrenin yok olması gerekiyor. Franklin yapacağı seçim karşısında panikliyor ve kaçmaya başlıyor. Şuursuzca koşarken uçurumdan düşüp ağır yaralanıyor. Ashema da onu kurtarmak için bilincine giriyor ve orada aslında iki evrenin de kurtulabileceğini anlıyor. Bu şekilde ailesi 616'ya geri dönüyor ve cep evrendeki diğer tüm hayatlar da kurtulmuş oluyor. Bu evrene Counter Earth ismi veriliyor.

Bu hikaye şu açından çok önemli, Franklin’in aslında bir Celestial deneyi olduğunu anlıyor. Tüm güçlerini onlar vermiş. Gelişmesini, büyümesini takip edip dünyalar üzerindeki etkisi gözlemlemek istemişler.

Franklin Richard Güçlerini Kaybediyor

Abraxas isimli kozmik varlık, evreni yok etmeye karar verdiği bir dönemde— ki yaratılış amacı o zaten- onu durdurabilecek tek güç olan Galaktus ölüdür -ki Galaktus’un yaratılış amacı da Abraxas’ı durdurmak zaten-. Franklin bu noktada kız kardeşi ile güçlerini birleştirip Galactus’u ölümden çağırıyorlar. Bu noktada da Franklin Richards’ın güçleri tükeniyor. Anlaşılıyor ki kullandıkça tükenir bir gücü varmış.

Dark Reign’de Franklin Richards’ın Güçleri Geri Geliyor

Uzun süre sıradan bir insan olarak yaşayan Dark Reign serisinde, elindeki oyuncak tabancayla, gerçek mermi ateş edince güçlerinin geri gelme durumuna dair sinyaller alıyoruz. Gelecekten gelen Franklin, o anın Franklin’ine “Dinlen… ve ne olduğunu hatırla” diyor. Ve güçleri geri geliyor. Buradan da tükenmiş güçlerinin dinlenince geri geleceğini anlıyoruz.

Fakat bu olayları takip eden yıllarda Franklin bir daha güçlerini kaybediyor. Meşhur Secret Wars ardından yok olan evrenlerin yaratılmasında yardımcı olduğu dönemde güçlerini tamamen tüketiyor.

Bu bilgilerin verildiği tarihte X-Men’in adası olan Krakoa’da Beast ile birlikte yaşıyordu. Beast onun güçlerinin kaynağını, yapısını ve mümkün olursa nasıl geri getirebileceğini araştırıyordu.

Franklin Richards’ın Güçleri

Omega Seviye, yani en yukarı seviye, mutan olarak kabul edilse de Celestiallar ve Galactus onun Omega Ötesi Seviyedeki bir kaç mutanttan biri olduğunu söylüyor. Galactus’u bilmem ama Celestiallar’a kulak verebiliriz. Çünkü aslında Franklin onların bir deneyi. Yani o sonsuz güçleri onlar yaratmış. Bu güçlerle evrenler yaratabiliyor. Yaratabildiği enerji o kadar yüksek ki gezegenler yutarak iyileşebilen Galactus’u dakikalar içinde iyileştirebiliyor.

Güçlerini, süper güçlerin kaynağı olarak kabul edilen ve Godpower ismiyle geçen bir enerji türünden emerek sağladığı düşünülüyor. Diğer süper kahramanlar da bir teoriye göre enerjilerini buradan alıyor.

O zaman fark nedir? Bence Franklin Richards diğer süper gücü olan kahramanların aksine Godpower ile devamlı bir bağ içinde olabilir. Ve istediği zaman, istediği kadar güç emebildiğini varsayabiliriz. Dolayısıyla gerçekleştirebileceklerinin bir limiti yok.

Peki o zaman neden tükeniyor? Bence bu henüz genç olmasıyla, dolayısıyla güçlerinin potansiyelini tam kullanamaması ile ilgili. Zira gelecekteki Franklin kendisi kurtarmak için, uyarmak için çoğu kez genç Franklin’in zaman çizgisine geliyor. Yani Franklin’in güçlerini tükenmeden kullanabileceği yaşı biliyor ve o zamana dek ona destek oluyor.

Zaten bence çizgi roman dünyasında kozmik varlıklar ile yeterince AŞIRI güçlü karakterler görüyoruz. Bu tür evren yaratacak kadar güçlü karakterler yaratırken yazarlar ve çizerlerin iki kere düşünmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Dengeleri bozan bu güçleri, hikayelere yerleştirmek zor oluyor. Dolayısıyla sonunda “güçlerini kaybetti”ye geliyor iş. Hele bu tür güçleri bir ekibe üye yapınca hepten komedi. Bir elektrik atan, bir ne bileyim süper güçlü bir de evren yok eden güç ekip yapsa ne yapmasa ne? Evren yokeden gücün ekibe gerçekten ihtiyacı var mı?

Zaten günün sonunda okuyucular genel itibariyle kendisiyle empati yapabilen karakterlere sempati besliyor. Bizim gibi sıradan insanlar süper kahraman olsa nasıl olur sorusuna cevap veren karakterler kalıcı oluyor zihinlerde. Örümcek Adam, Iron Man, Kaptan Amerika, Batman bence bu yüzden daha popüler. Bu yüzden Fantastik Dörtlü 700. Örümcek Adam 900.sayılara gelebiliyor. Ve bu yüzden tanrı güçlerine sahip karakterler çok köklü değilse kalıcı olamıyor. Yine İç Savaş 2'de de böyle bir karakter vardı dengeleri bozan, Tanrılar yanına aldı örneğin “bu bizimle yaşasın diye”.

Franklin Richards’a Dair Çizgi Romanlar

Çok var. Başlıcaları:

Fantastik Dörtlü çizgi romanları, X-Men / Fantastic Four Vol 2 #1–3, Secret Wars #9… Abraxas’ı merak ediyorsanız da Fantastic Four Vol 3 #46–49 (2001)

--

--

Kahramanlar Evreni

Çizgi roman ve oyunlar hakkında yazılar. Başka websitemiz yok.