The Batman Who Laughs Kimdir?
DC Comics’in belki de en vahşi kötüsü. Joker’in bile muhattap olurken iki kere düşündüğü, karanlık evrenlerin Joker manyaklığı ile birleşmiş Bruce Waynei. The Batman Who Laughs. Bu farklı evrende hayat bulup, ana evrende kaos yaratan deliliği yakından tanıyalım.
The Batman Who Laughs’in Tarihi
Bu karakteri ilk kez Eylül 2017'de Dark Days: The Casting isimli serüvende gölge halinde görüyoruz. O olduğunu bile anlamıyoruz aslında. Bu serüven meşhur Death Metal serisine giriş hikayesi olarak kabul edilebilir.
The Batman Who Laughs’i yakından tanımamız Dark Nights: The Batman Who Laughs isimli ara serüvende oluyor. Bu serüven Dünya -22'de başlıyor. Dark Multivers’ün bir dünyası. Dark Multiverse hakkında kısa bilgilendirme için yukarıdaki videonun 7.47 dakikasına gidebilirsiniz.
The Batman Who Laughs Öncesi
Dünya -22'deki Batman aynı Ana Dünya’daki Batman gibi. Ailesinin dramı aynı, yaşadıkları aynı, kıyafetleri, teknolojileri, dostları, düşmanları her şey aynı. Fakat kabuslarla dolu olmasıyla bilinen Dark Multiverse burada da yapacağını yapıyor ve akli dengesi zaten bozuk olan Joker’i iyice delirtiyor.
Nasıl mı? Ona ölüm haberini vererek. Dünya -22'nin Jokeri bir noktada onu Joker yapan ve sonrasında devamlı üretip durduğu farklı çeşitte kimyasallar yüzünden yakın gelecekte öleceğini öğreniyor. O anda nevri iyice dönüyor ve önüne geleni öldürmeye başlıyor.
Batman’in düşmanlarını öldürüyor, Jim Gordon’ı, Catewoman’ı derken durmuyor ve Batman’in gözü önünde bir hastane havaya uçuruyor. Bir çocuğun ailesini öldürüp, çocuğu Joker zehiri ile delirtiyor. Batman de tüm bunların gerginliği üzerine, sırada sevdiklerinin de olduğunu farkedince hayatında ilk kez kontrolü kaybediyor ve Joker’in ağzını burnunu dağıttıktan sonra onu boğarak öldürüyor.
The Batman Who Laughs Doğuyor
Aradan üç gün geçiyor ki manyaklık başlıyor. Anlıyoruz ki Joker, eğer ki biri onu öldürürse, en yakınındakini zehirleyecek bir toksin geliştirmiş. Batman onu öldürdüğü için de Bruce bu zehri solumuş oluyor. Geçen üç gün de onu Joker’in manyaklığına ve Bruce’un zekasına sahip bir varlığa, The Batman Who Laughs’e yani Gülen Batman’e çeviriyor. Batman’e göre Joker’in ana amacı hep buydu zaten.
Artık cinayet silsilesi başlıyor. Önce Bat Family’i kendi imkanlarıyla ardından da Justice League’i dünya dışından, aklı başındayken elde ettiği silahlarla temizliyor ve bundan sonra onu durdurmak için karşısına kim çıktıysa öldürüp Joker toksini yardımıyla kendi ordularına ekliyor. Sonuçta Dünya -22'yi mahvedip, oraya hükmediyor.
Tabii Dark Multiverse’de, evrenlerin gerçek hakimi karanlık bir güç onu derinlerden takip ediyor. Barbatos. Onunla tanışıyor ve kendi elit takımına katıyor onu. Anlaşma basit. O Barbatos’un ana evrene çıkışına yardımcı olacak ve karşılğında da istediği dünyada istediği katliamları yapabilecek.
The Batman Who Laughs Ölmez
Barbatos’un planlarını süper dostlarımızın engellediği serüvende The Batman Who Laughs de bir dağın altında kalıyor ve ondan kurtulduğumuzu sanıyoruz ki her şey yeni başlıyor. Nasıl yıkımdan kurtulduğu belli olmayan manyağımız, Lex Luthor’u kandırıyor. The Batman Who Laughs ona Perpetua’nın güçlerini sunabileceğini söylüyor ve Legion of Doom’a katılıyor. Bu noktada Legion of Doom’un parçası olan Joker’in, anında ekipten ayrıldığını not etmek önemli diye düşünüyorum. Joker bile bu manyağın yapabileceklerini tasvip etmiyor.
The Batman Who Laughs, bu aşamdan sonra soluğu ana evren Batman’in yanında alıyor ve ona hayatının en büyük kavgalarından birini yaşatıyor fakat sonunda Alfred, Jim Gordon ve oğlunun yardımıyla onu Justice League’in zindanlarına tıkıyorlar.
Fakat dayaklık da olsa Batman bu; anlaşılıyor ki yakalanmadan bazı süper güçleri toksinle manyağa çevirmiş, Justice League de onlarla uğraşırken kaçmayı başarıyor.
The Batman Who Laughs ve Lex Luthor
Bu dönemde Perpetua’nın askeri olarak evrendeki emellerine hizmet eden Lex, yine Perpetua’nın emriyle The Batman Who Laughs’ın peşine düşüyor. Bunun nedeni şu. Perpetua, Barbatos’tan haz etmiyor. The Batman Who Laughs’ın saçtığı Darkmultiverse enerjisi olduğu için, Barbatos’la ilgili olduğunu anlıyor ve yok edilmesini istiyor.
Nitekim Lex, The Batman Who Laughs’ı yakalıyor da. Fakat Perpetua’nın önüne getirmek gibi bir hata yapıyor. The Batman Who Laughs, Perpetua’yı Lex’ten daha etkili bir sağ kol olabileceğine dair ikna ediyor. Perpetua ona hiç güvenmese de, şans veriyor. Ve hayatının hatasını yapıyor.
The Batman Who Laughs, Darkest Knight oluyor
Ne kadar arızalı olsa da bir Batman bu ve devamlı planlar yapıyor. Farklı bir dünyadan çaldığı, o dünyanın Bruce Wayne’ine ait olan Dr. Manhattan beynini — ki ismi Batmanhattan olarak geçiyor — kendi beyniyle değiştiriyor ve Dr. manhattan güçleri olan bir psikopat olarak Perpetua’nın karşısına çıkıyor.
Birbirlerine gezegenler atarak savaşan iki dev gücün mücadelesinde Perpetua’yı öldüren The Batman Who Laughs artık önünde hiç bir engel kalmadan evrenlerin hepsini kendi arzularına göre değiştirecekken Wonder Woman Anti-Crisis enerji ile onun güç seviyesine çıkıyor ve onu güneşe iterek yakıyor. Biz de şükürler olsun bu manyaktan kurtuluyoruz… en azından şimdilik.
The Batman Who Laughs’in Güçleri
Bilinen iki formu var. The Batman Who Laughs ve Darkest Knight.
The Batman Who Laughs halinde ana evren Bruce Wayne ile güçleri denk diyebiliriz. Bir noktada ana evren Bruce onun için “Daha fit ve daha hızlı ama benden güçsüz” demişti. Bunu belki bir fark olarak not düşmeliyiz. The Batman Who Laughs için, Batman ve Joker birleşimi olduğu için planlarında biraz daha öngörülemez olduğunu belki söyleyebiliriz.
Gözüne takılı olan metal şey aslında bir visör. Bu ekipmanla karşıdakinin en büyük korkularını ve arzularını görebiliyor. Dark Metal kartları var. Bunlarla etrafındaki alanın gerçekliği ile oynayabiliyor. Özel bir Joker zehri taşıyor yanında ve bu zehir kişinin kötü tarafını tüm dehşeti ile ortaya çıkarıyor.
Bazı zayıflıkları da var. Gözündeki visörü kaybederse Dark Multiverse ile bağı kopyuro ve zaman içinde ölüyor. Nth Metaline temas etmesi halinde zarar görüyor.
Darkest Knight hali ise güç açısından ölçülebilir değil. Evrenler yaratabiliyor, yok edebiliyor, mevcut dünyaları istediği gibi şekillendiriyor. Omniversal bir ırk olduğunu tahmin ettiğimiz Super Celestiallar’dan birisini gezegenler arasında sıkıştırarak öldürdü. Dr. Manhattan’ın tüm güçlerine sahip. Onun ötesinde, Mobius Koltuğundan geçmişe dair tüm kriz bilgilerini alıyor ve dolayısıla krizleri yaratan enerjileri de emiyor. Bu onu Manhattan’ın da ötesine taşıyor. Dolayısıyla güç seviyesi korkunç seviyelerde.
Anti-kriz enerjisine karşı bir zayfılığı bulunuyor.
Güneşte yok olması öldüğü anlamına geliyor ama bir şekilde Dark Multiverse’de bir yerlerden tekrar karşımıza çıkacağına dair teoriler var.
Genel itibariyle çok popüler bir karakter olduğu tartışılmaz. Çok sevildi. Şahsen, biraz gereksiz derecede rahatsız edici buluyorum hikayelerini. Okuyucuya vermeye çalıştığı hissi, kesinlikle veriyor ama küçük çocukların öldürülmelerinden tutun da ailelerin birbirlerini parçalamasına kadar detay manyaklığa bir süper kahraman çizgi roman hikayesinde gerek var mı diye de sormadan edemiyorum. The Batman Who Laughs, bir Joker ya da Darkseid gibi belli amaçları olan kötülerden değil. Joker şuursuz gibi görünse de aslında hayatını, Batman’le uğraşmaya adamış biri. Darkseid’ın zaten amacı belli, yayılmak. Despot rejimini yaymak. Ama The Batman Who Laughs’ın tek gayesi saf acı çektirmek, başka bir amacı yok ve bu konuda bir süper kahraman dünyası çizgi romanı için fazla ciddi. Umarım güneşte kalmıştır.
İsminin The Bat (1926) ve The Man Who Laughs (1928) isimli filmlerden geldiğini de not düşmüş olayım.
The Batman Who Laughs Çizgi Romanları
Uzun bir çizgi roman serisi okumanız gerekiyor. Yolculuk şu şekilde: Dark Nights Metal tüm seri, Justice League 2018 Sayı 8'den 12ye, Batman Who Laughs 2019 (Dark Nights: The Batman Who Laughs olarak da geçiyor), Batman/Superman 2019 Sayı 1'den 5'e, Year of the Villian: Hell Arisen Sayı 1'den 4'e, Dark Nights: Death Metal
Çeşni olsun diye Batman/Superman okurken, Infected serisini de okuyabilirsiniz.
Hoşçakalın